İspanyol zeytinyağı Avrupa'da lüks ürün mü oluyor?
Zeytinyağı pazarı 2025'te toparlanacak
İspanyol zeytinyağı Avrupa'da lüks ürün mü oluyor?
Zeytin ağacının dertleri, sonbahar ayında yavaş yavaş başlıyor. Zeytin ağacı, nisan ve eylül ayları arasındaki uzun kuraklık dönemi ve kasımda aniden başlayan don olaylarının üstesinden aslında gelebiliyor. Ancak ekim ve şubat ayı arasında yoğun sallanma nedeniyle meyvelerini kaybeden ve bunun ardından hemen kesilen ağaç, uzmanların deyimiyle "acı çekmeye başlıyor."
Geleneksel İspanyol zeytinyağı üreticilerinden Garcia de la Cruz'da üretim ve hasattan sorumlu olan Ruben Gomez, "Ağaçlar şu ana kadar bir yıl dinlenebiliyordu ama bu durum yakında değişecek" diyor.
Firmanın Toledo yakınlarındaki tarlasında şu sıralarda hasat toplanıyor. Burada toprak, Endülüs eyaletinin zeytin merkezi olarak bilinen Jaen'in aksine kırmızı-kahverengi değil, daha ziyade gri bir tona sahip. Ekim ayının başından bu yana Gomez'in istihdam ettiği işçiler tarlada çalışıyor. Özel bir traktör, her ağaç kökünü kaldırıyor ve sallıyor ve bununle eş zamanlı olarak işçiler dallara büyük sopalarla vuruyor.
Bunun sonucunda olgunluk derecesine göre yeşil, pembe veya siyah zeytinler, ağacın altında açılmış olan siyah ağa düşüyor. Gomez, "Bu işlem, ağaç için devasa bir stres. O yüzden titretme işleminin 15 saniyeden fazla sürmemesi gerekiyor ve ağaca çok dikkatli bir biçimde vurulması gerekiyor" diye konuşuyor.
Bir zeytin ağacından, ortalama 40 kilo zeytin çıkıyor.
Kuraklık ve sonuçları
İspanya'nın bazı bölgelerinde yaşanan tarihi kuraklık, birçok yerde çok kötü hasatların yaşanmasını beraberinde getirdi. Zeytin ağacı aslında suya ihtiyaç duymuyor ancak Mayıs ayındaki yeşillenme sürecinde yaşanacak aşırı sıcaklara da dayanamıyor. Tamı tamına bunun gerçekleştiği 2023 yılının yazında fiyatlar tavan yaptı.
Garcia de la Cruz, İspanya'da özenli bir hasat tekniği ve tarlanın sulanması vasıtasıyla ağaçlarının her yıl meyve vermesini sağlamış olan az sayıdaki üreticiden biri. Firmanın tarlalarının yüzde 25'lik kısmı, ağaçların tam da ihtiyacı olan miktar ve zamanda yapay biçimde sulanıyor.
Zeytinyağı fiyatı iki yılda iki katına çıktı
İspanyolların zeytinyağı ekimi ve sıkılması konusundaki teknik bilgisine, dünyanın dört bir yanında talep yüksek. İspanyol zeytinyağı, dünyadaki en iyi zeytinyağı olarak kabul görüyor. Aynı zamanda dünyada en çok zeytinyağı üreten ülke de İspanya. Üretimde kullanılan makinalarsa özellikle İtalya ve Almanya'dan geliyor.
Zeytinyağının dünya pazarlarında ne kadar fiyata satılacağı, her yeri zeytin ağaçlarıyla kaplı olan, İspanya'nın zeytin başkenti olarak bilinen Jaen'de belirleniyor. Şu anda Jaen'de üretici fiyatı, litre başına yaklaşık 8 euro (250 lira) seviyesinde. Marketlerde ise bir şişe zeytinyağı yaklaşık 10 euroya (311 lira) satılıyor. Bu fiyat, iki sene önceki fiyatın yarısından fazla.
Mevcut şartlar altında büyük bir ekonomik fırsat gören Gomez, "Dünya pazarında da talep yüksek olmayı sürdürüyor" bilgisini aktarıyor. Öte yandan İspanyollar, en başarılı zeytin çeşitlerini ABD'de de ekmeye başladı ve ürünlerini aynı zamanda rakip satıcı ve pazar olan İtalya'da da satıyor.
İspanya'da üretilen zeytinyağının yarısı ihraç ediliyor ve bu süreç sonucunda son tüketici için fiyat yükseliyor. Zeytinyağı üretim kooperatifi Cooperativa San Sebastián-Aceites Umbrión'dan Antonio Canadilla, "İspanya’nın kendi tedarik zincirini bizzat kontrol etmesi gerekiyor" değerlendirmesini yapıyor.
İtalyanların İspanyol üretimi zeytinyağını kendi markalarıyla paketleyip sattığına dikkat çeken Canadilla, dünyada birçok kişinin bu nedenle İspanya değil İtalya'nın pazar lideri konumunda olduğuna inandığını ifade ediyor. Canadilla, İspanya'da üreticilerin pazarlama ve dağıtıma yatırım yapmak istemediğinden yakınıyor.
Zeytinyağı bir lüks hâline geldi
İspanyol tarım kooperatiflerinin eski moda yapılara sahip olması da ayrı bir sorun. Günümüze uyum sağlayamamış bu kuruluşlar, pazarın yüzde 80'lik kısmını kontrol ediyor. Örneğin bu kuruluşların çalışan yelpazesinde kadınlar çok nadir yer alıyor.
Garcia de la Cruz'da ise durum farklı. 150 yıl önce bir kadın tarafından kurulan şirket, bugün İspanya'da kendi tedarik zincirini tamamıyla kendisi kontrol eden az sayıdaki şirketten biri.
Şirket, ürünlerinin neredeyse tamamını Japonya ve ABD'ye ihraç ediyor. Litrelik şişeler, ABD ve Japonya'da, İspanya'dakinden iki kat fiyata satılıyor. Ancak İspanyol zeytin pazarında ve hasatta yaşanan sorunlar, İspanyol gıda zincirinde son iki yıldır enflasyonu tetikliyor. Madrid Özerk Üniversitesi'nde yürütülen bir araştırma, İspanya'da temel gıda maddelerinin fiyatlarının geçtiğimiz yılda yüzde 15,7 dolayında arttığını ve pahalanma oranının bu yıl da aynı seviyede gerçekleştiğini ortaya koydu.
İspanyollar, bu şartlar karşısında alışkanlıklarını değiştiriyor. Canadilla, "Zeytinyağının ulusal düzeydeki tüketimi, bu yıl yüzde 38 dolayında geriledi" bilgisini aktarıyor.
Eski moda işletmecilik
Çalışmalarını Madrid San Pablo Üniversitesi'nde (CEU) sürdüren İspanyol ekonomist Rafael Pampillon, zeytinyağı konusunda spekülasyonlara karşı uyarıda bulunuyor. "Zeytinyağının Fransa ve Portekiz'de İspanya'dakinden daha ucuz olduğu bir gerçek" diye konuşan Pampillon, bunun bu ülkelerde iklim şartlarının daha iyi olmasından değil, İspanya'daki talebin geçmiştekinden çok daha yüksek olmasından kaynaklandığını söylüyor.
İspanya'da zeytinyağı, Almanya'dakinin aksine bir gurme ürünü değil, aksine temel bir gıda maddesi. Froiz veya Mercadona gibi süpermarket zincirleri, fiyat baskısını azaltmak amacıyla Portekiz'den ucuz zeytinyağı ithal ediyor.
Pampillon, 2024 yılında İspanya'da tarım ürünlerinin fiyatlarının düşmesine pek ihtimal vermiyor.
Zeytinyağı pazarı 2025'te toparlanacak
Kastilya La Mancha Su Enstitüsü Direktörü Jose Maria Tarujuelo Martin-Benito, zeytin ağacını, hâlihazırda iklim değişikliği sorunuyla boğuşmakta olan İspanya için ideal ağaç olduğunun altını çiziyor. Martin-Benito, "Zeytin ağacı aslında yalnızca yağmur suyuna ihtiyaç duyar ve kuraklığa da direnir. İspanya'daki bazı zeytin ağaçları birkaç yüz yıl yaşında" diyor.
İspanyol tarımındaki su kıtlığının teknolojiyle bertaraf edilebileceğine inanan Martin-Benito, bu nedenle İspanya'nın aslında üretimini azaltmak zorunda olmadığını kaydediyor. Uzman, çevreye zarar vermeksizin üretkenliği artırma konusunda araştırmalar yürütüyor.
Zeytinyağının geldiği bölgeye atıfta kullanılan "D.O." kısaltmasının mucidi olan Enrique Garcia-Tenorio, zeytinyağı üretiminin daha esnekleştirilmesi gerektiği görüşünde. Garcia-Tenorio, "İspanya'da her yerde su kıtlığı yok. Bizim olduğumuz yer, Toledo, su konusunda örneğin Jaen kadar acı çekmedi" dedi.
Pazarın 2025 yılında toparlanacağını öngören Garcia-Tenorio, bu şekilde zeytinyağı fiyatlarının da düşeceğini tahmin ediyor. Uzmana göre, 2025 yılında zeytinyağının raf fiyatının yeniden 3 ila 4 euro (93-125 lira) olmasını beklemek gerçek dışı değil.
DW
What's Your Reaction?