İşkence ve Kötü Muamele: Bir Toplumun Karartılan Vicdanı

İşkence ve Kötü Muamele: Bir Toplumun Karartılan Vicdanı

YEREL GÜNDEM / ANKARA

Gözaltında yaşanan işkenceler, hukukun ve insan haklarının çiğnendiği vahim olaylar olarak karşımıza çıkıyor. Henüz çocuk yaştaki bir bireyin, hamile olduğunu belirttiği halde darp edilip çocuğunu düşürmesi, bir ülkenin vicdanında derin yaralar açıyor. Bu olayların üzeri örtülmeye çalışılıyor, hatta soruşturma bile açılmıyor. Aynı dönemde, bir polis memurunu öldüren katilin çöp poşetiyle adliyeye götürülmesi ise toplumda büyük bir infial yarattı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, bu ilkel eylemi savunarak soruşturma açılmadığını övünçle duyurdu.

İşkencenin Meşrulaştırıldığı Bir Dönem

Polis memuru Şeyda Yılmaz’ın katledilmesinin ardından yaşananlar, işkencenin meşrulaştırıldığı bir dönemde olduğumuzu gösteriyor. Adaletin sağlanması yerine, katillerin çöp poşetleri içinde taşındığı, işkencelerin görmezden gelindiği bir süreç yaşıyoruz. İçişleri Bakanı’nın bu durumu savunması ve soruşturma açılmaması, bu dönemin karanlık yüzünü gözler önüne seriyor.

Van'da Yaşanan Vahim Olay

2018 yılında Van’da yaşanan bir olay, işkencenin ve kötü muamelenin ne boyutlara ulaştığını ortaya koyuyor. Polis ile PKK’lılar arasında çıkan çatışmada, olayla ilgisi olmayan bir eve baskın düzenlendi. Evde sadece 18 yaşından küçük bir kız çocuğu vardı. Gözaltına alınan çocuk, hamile olduğunu söylemesine rağmen darp edildi, işkence gördü ve sonunda çocuğunu düşürdü. Bu vahim olayın ardından yapılan suç duyurusu, yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle takipsizlikle sonuçlandı. Kamera kayıtlarının kaybolduğu ve darp raporlarının olmadığı bir süreçte, adalet arayışı bir kez daha sonuçsuz kaldı.

Anayasa Mahkemesi'nin Kararı

Anayasa Mahkemesi, bu vahim olay karşısında hak ihlali kararı verdi. İşkence iddialarının ciddiyetle soruşturulması gerektiğini vurgulayan mahkeme, delillerin toplanmadığını ve işkenceyi yapan birimin aynı zamanda soruşturmayı yürüten birim olduğunu belirtti. Ancak bu karar, işkence mağdurunun yaşadığı acıları dindiremedi.

Toplumsal Vicdanın Karartılması

Bugün yaşananlar, işkencenin ve kötü muamelenin toplumda nasıl normalleştirildiğini gösteriyor. Bir çocuğun karnındaki bebeği düşürmesi, bir katilin çöp poşeti içinde adliyeye götürülmesi, hukukun ve insan haklarının nasıl ayaklar altına alındığını ortaya koyuyor. İçişleri Bakanı’nın bu durumu savunması, toplumun vicdanını karartan bir başarı olarak sunuluyor.

Bu dönemin en büyük başarısı, insanların yaşanan bu korkunç olaylar karşısında sessiz kalmaya itilmeleri olabilir. Ancak bu sessizlik, bir toplumun başına geçirilen çöp poşeti gibi, vicdanları karartarak insanlık onurunu zedeleyen bir gerçek olarak karşımızda duruyor.

Ne büyük bir başarı, ne derin bir utanç!

www.yerelgundem.com

Kaynaka: Gökher Tahincioğlu / t24.com.tr