İktidarın Osman Kavala Savunması: Casusluktan Tutuklandı, Siyasi Etki Yok, AİHM Yanlış Karar Verdi
Türkiye’nin Savunması: “Casusluk Suçlaması Nedeniyle Tutuklandı”
İktidarın Osman Kavala Savunması: “Casusluktan Tutuklandı, Siyasi Etki Yok, AİHM Yanlış Karar Verdi”
YEREL GÜNDEM / ANKARA
Gezi Parkı davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) verdiği hak ihlali kararını uygulamayan iktidar, kendini tartışmalı gerekçelerle savundu. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne gönderilen savunmada, Kavala’nın casusluk suçlaması nedeniyle tutuklandığı ve AİHM’nin yanlış karar verdiği iddia edildi.
Gezi Davası ve Yeniden Açılan Dosya
Gezi davasında yargılanan Kavala, ilk etapta beraat ve tahliye kararı almıştı. Ancak, cezaevinden çıkmadan önce savcılığın daha önce tahliye ettiği eski bir dosya, "casusluk" suçlamasıyla yeniden açılarak, Kavala’nın tekrar tutuklanmasına neden oldu. Beraat ettiği Gezi davası da İstinaf Mahkemesi tarafından bozulmuş ve bu kararı veren heyet dağıtılmıştı. Yeni mahkeme tarafından yargılanan Kavala, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı ve bu ceza onandı. Bu süreç boyunca AİHM’nin Kavala'nın serbest bırakılmasına dair verdiği karar uygulanmadı. Bunun sonucunda Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Türkiye için yaptırım kararı aldı.
Türkiye’nin Savunması: “Casusluk Suçlaması Nedeniyle Tutuklandı”
17-19 Eylül tarihlerinde Türkiye için uygulanacak yaptırım konusunda toplanan Bakanlar Komitesi, Türkiye’den somut bir adım atmasını istedi. Bunun üzerine Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Dışişleri Bakanlığı kanalıyla gönderilen savunmada, Kavala'nın casusluk suçlaması nedeniyle tutuklandığı ve AİHM’nin kararının bu nedenle geçerli olmadığı savunuldu.
Savunmada, "Kavala, iç hukuk yollarını tüketmeden AİHM’ye başvurmuştur. Başvurucunun tutuklu olduğu dosyaya ilişkin yeni Anayasa Mahkemesi (AYM) başvurusu yapılmış, bu başvuru sonuçlanmamıştır. AYM’nin iş yükü göz önünde bulundurulmalıdır. Kavala’nın dosyasının AYM önünde hala sonuçlanmamış olması makul süreyi aşmaz, öngörülebilir ve kabul edilebilirdir," ifadelerine yer verildi.
“Yerel Mahkemeler Bu Yüzden Uygulamadı”
Türkiye, AİHM kararının bugüne kadar uygulanmamasının sorumlusunun da AİHM olduğunu savundu. Savunmada, Kavala’nın casusluk suçlamasıyla yeniden tutuklanmasının ardından, AİHM’nin başvuru yollarının tüketilmemesi gerekçesiyle dosyayı kabul etmemesi gerektiği ifade edildi.
Hakimler Üzerindeki Baskı ve AKP Üyesi Hakim İddiaları
Kavala’nın beraat kararı veren mahkeme üyeleri hakkında disiplin soruşturması açılması ve mahkumiyet kararı veren heyette AKP üyesi bir hakimin bulunması konularına da yanıt verildi. Türkiye, disiplin soruşturmasının ceza yargılaması üzerinde olumsuz bir etki yaratmadığını ve AKP üyesi olduğu iddia edilen hakimin tarafsızlığını kaybettiğine dair somut bir delil bulunmadığını savundu.
Cumhurbaşkanı’nın Açıklamaları ve Yargılamaya Etkisi
Savunmada, Cumhurbaşkanı ve hükümet yetkililerinin Kavala hakkında yaptığı açıklamaların yargılamaya etkisi olup olmadığına dair de değerlendirmeler yer aldı. Bu açıklamaların masumiyet karinesini zedelemediği ve suçluluğa dair bir değerlendirme içermediği belirtildi.
AİHM’nin Kararına Yönelik Eleştiriler
Türkiye’nin bu savunması, AİHM’nin Kavala kararını uygulamamasına gerekçe olarak casusluk suçlamasını öne sürüyor. Ancak bu savunma, AİHM’nin daha önce verdiği kararı yok sayarak, yeni bir hukuki tartışma yaratıyor. Bakanlar Komitesi’nin, 24 Ekim’de yapılacak toplantısında Türkiye’nin bu savunmasına nasıl bir yanıt vereceği merakla bekleniyor.
KAYNAK: GÖKHER TAHİNCİOĞLU