HAMAS Liderlerinden İsmail Haniye'ye Suikast: İsrail Şüphelerin Odağında
Uluslararası Hukuk ve İsrail'in Durumu
HAMAS Liderlerinden İsmail Haniya'ya Suikast: İsrail Şüphelerin Odağında
YEREL GÜNDEM / ELAZIĞ
HAMAS liderlerinden İsmail Haniya, henüz ayrıntıları tam olarak ortaya çıkmayan bir suikast sonucu şehit edildi. Bu olay, bölgedeki gerginlikleri yeniden alevlendirdi ve doğal şüpheli olarak İsrail'in adı öne çıktı. İsrail'in daha önce de benzer suikastlara imza attığı biliniyor; Yahya Ayyaş, Şeyh Ahmet Yasin ve Abdülaziz Rantisi gibi isimler de bu suikastların kurbanları arasında yer alıyor.
Liderlere Yönelik Suikastlar ve Stratejik Hedefler
Toplumlar genellikle kendiliğinden harekete geçmez; onları seferber eden liderlerdir. Bu nedenle, toplumları susturmak ve onlara boyun eğdirmek isteyen güçler, liderleri hedef alır. Tarih boyunca pek çok ülke bu yöntemi kullanmıştır. Rusya, Çeçen liderlere yönelik suikastlarla Çeçen davasını etkisizleştirmeye çalıştı. Aynı şekilde, Türkiye de PKK'ya karşı bu yöntemi denemeye başladı ancak örgütün merkez kadrosuna henüz ulaşamadı.
Uluslararası Hukuk ve İsrail'in Durumu
Uluslararası hukuk açısından İsrail, bölgede yabancı işgalci olarak kabul edilir. Ancak ABD ve İngiltere gibi devletlerin sınırsız desteği nedeniyle, İsrail kendisini hukuki kurallara ve insani değerlere bağlı hissetmiyor. Bu da İsrail'in her geçen gün daha cüretkar adımlar atmasına neden oluyor. Nitekim, elinde on binlerce Filistinlinin kanı olan Netanyahu, ABD Kongresi'nde çılgınca alkışlanmıştı. Bu destek, İsrail'in hesap vermeyeceği inancını pekiştiriyor ve Haniya'ya yapılan suikastın Netanyahu'nun ABD ziyaretinden sonra gerçekleşmesi de bu bağlantıyı güçlendiriyor.
Tepkisizlik ve Kafa Karışıklığı
İsrail'in pervasızlaşmasındaki bir diğer etken ise, soykırım karşısında olması gerekenlerin kafa karışıklığı ve tepki vermemeleridir. Olaylara insanlık dramı olarak bakmak yerine, Arap veya HAMAS karşıtlığı üzerinden bakanlar, İsrail ile aynı safta yer alıyor. Ancak, kim olursa olsun zulme karşı durmak, insan olmanın gereğidir. Hiçbir halk veya din mensubu için soykırım meşru olamaz.
Sosyal Medyanın Rolü ve Propaganda
Sosyal medya üzerinden yayılan istihbarat kaynaklı paylaşımlar, toplumda kafa karışıklığı yaratıyor ve tepkisizliğe yol açıyor. İsrail kan akıttıkça, Araplarla geçmişte yaşananlar veya HAMAS liderlerine isnat edilen teyitsiz sözler gündeme getiriliyor. Bu durum, zulmün meşrulaştırılması çabalarının bir parçası olarak görülüyor.
Güç ve Adalet
Mazlumun yanında, zalimin karşısında durmak, insan olmanın gereğidir. Ancak, tepkilerimiz gücümüzle orantılı olmalıdır. Hiçbir tepki, ülkenin geleceğini tehlikeye atmamalıdır. İlk ve en önemli işimiz, ülkemizi sözü dinlenecek güçte bir devlet haline getirmektir. Uluslararası ilişkilerde belirleyicilik, güç ve itibarla orantılıdır. Güçlü olduğunuzda, etkileyici ve önleyici olursunuz. İsrail'i cesaretlendiren ise karşısında böyle bir gücün olmayışıdır.
İsmail Haniya'nın suikastı, bölgedeki gerginlikleri artırırken, İsrail'in uluslararası hukuku ve insani değerleri hiçe sayarak attığı adımların bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Mazlumların yanında durmak ve zulme karşı ses çıkarmak, insanlığın en temel gerekliliklerinden biridir.
Kaynak:
İrfan Sönmez / En Politik