Fatih Erbakan’dan İdam Çağrısı: Keskin Çözüm mü, Derinleşen Sorun mu?

Fatih Erbakan’dan İdam Çağrısı: Keskin Çözüm mü, Derinleşen Sorun mu?

YEREL GÜNDEM / ANKARA

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, infaz sistemine yönelik eleştirileriyle kamuoyunda dikkat çekmeye devam ediyor. Özellikle idam cezasının yeniden getirilmesi gerektiğini savunan Erbakan, suçluların yetersiz cezalarla serbest bırakılmasının toplumu derinden etkilediğini dile getiriyor. Ancak, idam cezası gibi köklü bir adımın adalet sistemindeki sorunları çözmekten ziyade, tehlikeli sonuçlar doğurabileceği uyarıları da göz ardı edilmemeli.

Erbakan, partisinin genel merkez binasında düzenlenen İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, ceza ve infaz sisteminin suçluları yakalayıp sonra yeniden salan bir mekanizmaya dönüştüğünü ve bunun toplumda adalet duygusunu zedelediğini belirtti. Erbakan, bu durumun çözümü olarak idam cezasının Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gündemine alınması gerektiğini ifade etti. Erken seçim çağrısıyla da dikkat çeken Erbakan, halkın mevcut iktidarın sorunlara çözüm üretme kapasitesine güvenmediğini belirtti.

Ancak, idam cezası gibi radikal bir önlemin, adalet terazisinin doğru tartılmadığı bir yargı sisteminde daha büyük adaletsizliklere yol açabileceği de önemli bir endişe olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’de yargı sistemi, yıllardır masum insanları terör suçlamalarıyla cezaevine doldururken, gerçek suçluların cezasız kalmasına neden olan yapısal sorunlarla boğuşuyor. Adaletsizliklerin temelinde yatan bu yapısal eksiklikler giderilmeden, idam gibi keskin çözümler, sadece geçici bir rahatlama sağlayabilir. Aksine, bu kılıç en sonunda onu çıkaranları bile vurabilecek bir hale dönüşebilir.

Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın "kutsal cübbeyi çıkarmak" ifadesiyle dikkat çektiği gibi, yargı sisteminin kendi içindeki çürümüşlüğü temizlemeden hangi cezai yaptırım getirilirse getirilsin, adalet sağlanamaz. Adaletin sağlanması, yalnızca sert cezalarla değil, yargı mekanizmasının tarafsız ve güvenilir işlemesiyle mümkündür. İdam cezası gibi aşırı bir adımın, adalet terazisi şaştığında yanlış ellere geçtiğinde nasıl bir silaha dönüşeceğini düşünmek ise hayati bir sorumluluktur.

www.yerelgundem.com