Dışarıdaki Başarı, İçeride Baskıya Dönüşüyor: 2025 Özgürlükler İçin Zor Bir Yıl Olacak
Türkiye, Suriye’deki rolüyle uluslararası arenada öne çıkarken, içeride artan baskı politikaları ve ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlamalar 2025’i özgürlükler açısından zor bir yıl haline getirebilir.
Dışarıdaki Başarı, İçeride Baskıya Dönüşüyor: 2025 Özgürlükler İçin Zor Bir Yıl Olacak
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
Türkiye, Suriye'deki yeni rejimin oluşumunda kilit bir rol oynarken, bu dış başarıların içeride nasıl bir siyasi tabloya dönüştüğü tartışılıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Başkanı İbrahim Kalın, Suriye’deki gelişmelerle uluslararası alanda öne çıkarken, içeride ise artan baskı politikaları ve özgürlükler konusunda zorluklar yaşanıyor.
Suriye’de Yeni Dönem: Türkiye’nin Artan Etkisi
Suriye’de rejimin değişmesiyle birlikte Türkiye, bölgesel liderlik rolünü daha da pekiştirdi. Hakan Fidan ve HTŞ lideri Colani’nin Şam’daki görüşmeleri ve sembolik anları, Türkiye’nin yeni Suriye’nin şekillenmesindeki etkisini gözler önüne serdi. Colani’nin yaptığı açıklamalarda, Suriye’nin gelecekteki yönetim yapısına dair şu vurgu öne çıktı:
- Tüm silahlı grupların kendilerini feshederek merkezi bir yönetim altında birleşmesi.
- PKK/YPG’nin silahsızlandırılması ve bu yapıların Suriye’nin ulusal ordusuna entegrasyonu.
Fidan’ın, YPG’nin geleceğine dair açıklamaları ise dikkat çekiciydi: “Kürt kardeşlerimizin terör örgütlerinin pençesinden kurtularak güvenle ve huzurla yaşayacakları bir ortam oluşturulmalı.”
Dışarıdaki Başarı, İçeride Baskı
Dış politikadaki bu gelişmeler, içeride özgürlükler ve demokrasi konusunda sıkıntılı bir tabloyu beraberinde getiriyor. Son dönemde artan gözaltılar, ev hapsi kararları ve ifade özgürlüğüne yönelik baskılar, bu durumun en somut örneklerinden. Nevşin Mengü, Özlem Gürses ve Nasuh Mahruki’nin sosyal medya paylaşımları veya yayınlarındaki ifadeler nedeniyle hedef alınması, özgürlüklerin ne kadar kırılgan bir hale geldiğini gösteriyor.
2025: Özgürlükler İçin Daha Zor Bir Yıl
Dünya genelinde artan güvenlik kaygıları, güçlü lider arayışını artırırken, bu durum Türkiye gibi ülkelerde özgürlüklerin kısıtlanmasıyla sonuçlanıyor. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmaması, ifade özgürlüğüne yönelik artan baskılar ve hukukun üstünlüğü konusundaki ihlaller, 2025’i Türkiye için daha da zor bir yıl haline getirebilir.
Geleceğe Dair Uyarılar
Uzmanlar, özgürlüklerin yok olmasının etkilerinin ancak kaybedildikten sonra anlaşılabileceği konusunda uyarıyor. Eğer mevcut eğilimler devam ederse, Türkiye’nin demokratik değerlerden daha da uzaklaşabileceği, bu durumun hem içeride hem de dışarıda daha büyük sorunlara yol açabileceği öngörülüyor.
Murat Sabuncu / t24