Dijital Çağda Rahatsız Edilmeme Hakkı: Sürekli Erişilebilirlik Bir Hak mı, Yük mü?

Dijital çağın sürekli erişilebilirlik baskısı, bireylerde tükenmişlik sendromu ve özel hayat-iş dengesi sorunlarına yol açıyor. Çözüm önerileri ve dijital görgü kuralları detaylı bir şekilde ele alındı.

Dijital Çağda Rahatsız Edilmeme Hakkı: Sürekli Erişilebilirlik Bir Hak mı, Yük mü?

Dijital Çağda Rahatsız Edilmeme Hakkı: Sürekli Erişilebilirlik Bir Hak mı, Yük mü?

İYİ PSİKOLOG / TÜRKİYE

Dijital çağın beraberinde getirdiği sürekli erişilebilir olma durumu, bireylerin özel yaşamlarına ve iş-yaşam dengelerine önemli etkiler yapıyor. Cep telefonları ve mesajlaşma uygulamaları, iletişim kolaylığı sunarken, bireyler üzerinde baskı unsuru haline gelebiliyor. Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölüm Başkanı Doç. Dr. Gül Esra Atalay, bu durumun psikolojik ve sosyal etkilerini değerlendirerek çözüm önerilerinde bulundu.

Sürekli Erişilebilirlik Tükenmişlik Sendromuna Yol Açıyor

Mobil teknolojiler sayesinde her an her yerde iletişim kurabilmek mümkün. Ancak bu durum, çalışanların mesai saatleri dışında bile işle ilgili iletişimlere maruz kalmasına neden oluyor. Doç. Dr. Atalay, bu durumun dinlenme hakkını ihlal ederek tükenmişlik sendromuna yol açabileceğini belirtiyor. Çalışanların özel yaşamlarına daha fazla zaman ayırması gerektiğine dikkat çeken Atalay, bu konuda yasal düzenlemelerin önemine vurgu yaptı.

Özel Yaşam ve İş Hayatı Dengesi

Sürekli erişilebilir olma hali, profesyonel yaşam ile özel hayat arasındaki çizgiyi belirsizleştiriyor. Özel hayata dair zamanlarda iş mesajlarına yanıt verme zorunluluğu, bireylerde stres ve memnuniyetsizlik yaratıyor. Doç. Dr. Atalay, iş ve özel hayat dengesini koruyabilmek için mesajlara yanıt verme konusunda net sınırların belirlenmesini öneriyor.

“Netiket” ve Dijital Görgü Kuralları

Dijital dünyada da iletişim adabının olması gerektiğini ifade eden Atalay, “Netiket” adı verilen dijital görgü kurallarına dikkat çekiyor. Özellikle mesai saatleri dışında gönderilen iş mesajlarının sınır ihlali olarak görülebileceğini belirtiyor. Acil olmayan durumlarda mesai saatleri dışında iletişim kurmaktan kaçınılması gerektiğini vurguluyor.

Çözüm Önerileri

  • Mesai Dışı İletişim Politikası: Kurumların, çalışanlarının iş saatleri dışında mesajlara yanıt verme zorunluluğu olmadığını belirten politikalar geliştirmesi öneriliyor.
  • Dijital Araçları Yönetmek: Çalışanlar, belirli saatlerde cihazlarını sessize alarak veya rahatsız etme modunu kullanarak dijital baskıyı azaltabilir.
  • Eğitim ve Farkındalık: Çalışanlar ve yöneticiler için dijital iletişim kuralları hakkında farkındalık yaratılabilir.

www.iyipsikolog.com