Devlet Aklı ve Hukuk: Cavit Çağlar'ın Dikkat Çeken Sözleri

Devlet Aklı ve Hukuk: Cavit Çağlar'ın Dikkat Çeken Sözleri

YEREL GÜNDEM / ANKARA

Karar gazetesi yazarı Figen Çalıkuşu, köşesinde Cansu Çamlıbel’in Cavit Çağlar ile gerçekleştirdiği röportajı değerlendirdi. Yazısında, devletin "hikmet-i hükümet" anlayışıyla hukukun nasıl dışlandığını ve bu durumun ülke için nasıl tehlikeli sonuçlar doğurduğunu vurgulayan Çalıkuşu, Cavit Çağlar’ın söylediklerine dikkat çekiyor.

Hikmet-i Hükümet ve Hukuk Devleti

Çalıkuşu, "devlet aklı" kavramını mercek altına alarak, "hikmet-i hükümet" anlayışının devletin bekası adına hukukun çiğnenmesini meşru kılan bir yaklaşım olduğuna değiniyor. Devletin çıkarları için hukukun çiğnenmesi gerektiğine karar verildiğinde, devletin bir çeteye dönüşebileceğine dikkat çekiyor.

Çalıkuşu, bu anlayışın tam karşısında "hukuk devleti" kavramının yer aldığını vurguluyor. Hukuk devletinde devletin, bireyin refahını ve hukukunu korumak için var olduğunu belirten Çalıkuşu, devletin hukukun üstünde değil, hukukla sınırlandırılmış olması gerektiğini savunuyor.

Cavit Çağlar’ın Söyledikleri

Cavit Çağlar’ın röportajda dile getirdiği görüşler, Çalıkuşu’nun yazısında önemli bir yer tutuyor. Çağlar’ın Türkiye’de hukukun savunulması gerektiğini vurgulaması, mevcut durumda nasıl bir noktaya gelindiğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Kürt Meselesi: Çağlar, "Kucaklaşacağız, başka yolu yok. Türkiye yoruldu, insanlar yoruldu" diyerek, toplumsal barışın sağlanması gerektiğini belirtiyor.

İnsan Hakları: Osmanlı dönemindeki padişah kul anlayışına karşı vatandaşlık ve birey haklarının savunulması gerektiğini ifade eden Çağlar, Türkiye'nin insan hakları sorunlarını çözeceğine inandığını dile getiriyor.

Ekonomi: Çağlar, Türkiye'nin en büyük sorununun ekonomik olduğunu ve enflasyonun bir an önce kontrol altına alınmazsa erken seçimlerin kaçınılmaz olacağını söylüyor.

Tek Adam Rejimi: Başkanlık sisteminin Türkiye’ye uymadığını ve enflasyonun ana sebeplerinden biri olduğunu öne süren Çağlar, parlamenter sisteme dönülmesi gerektiğini savunuyor.

Rusya İlişkileri: Çağlar, S-400’lerin satılmasını ve Türkiye’nin NATO üyesi olarak bu durumu yeniden değerlendirmesi gerektiğini belirtiyor.

Hukukun Üstünlüğü ve Toplumsal Barış

Çalıkuşu, yazısında Çağlar’ın bu değerlendirmelerini öne çıkararak, Türkiye’nin mevcut durumda "devlet bekası" adına hukuku hiçe sayan bir anlayışla yönetildiğini, ancak bu anlayışın ülkeyi çıkmaza sürüklediğini belirtiyor. Hukukun ve toplumsal barışın, devletin bekasını sağlamanın en önemli yolları olduğunu vurgulayan Çalıkuşu, bu noktada bilgece davranışın hukuk devletine dönüş olduğunu ifade ediyor.

Cavit Çağlar gibi isimlerin bile bugün hukuku savunmak zorunda kaldığı bir döneme gelindiğini belirten Çalıkuşu, yazısını "Hikmet, bilgelik demek… En büyük bilgelik hukuktur, bilge davranış da hukuk devletine dönüş…" cümleleriyle sonlandırıyor.

www.yerelgundem.com