Çanlar, Türkiye’de Sanayi Üretimi İçin Çalıyor

Yerli Sermaye de Türkiye’yi Terk Ediyor

Çanlar, Türkiye’de Sanayi Üretimi İçin Çalıyor

Çanlar, Türkiye’de Sanayi Üretimi İçin Çalıyor

YEREL GÜNDEM / ANKARA

Türkiye’nin son 20 yıldır izlediği ekonomik politikalar, sanayi üretimi için çanların çaldığı kritik bir döneme işaret ediyor. Ülkede tarım ve hayvancılığın yanı sıra sanayi üretimi de zorlu bir süreçten geçiyor. Maliyet enflasyonunun yüksek seviyelere ulaşması, üreticiler üzerinde ciddi bir baskı oluştururken, yabancı reel yatırımcılar ülkeyi terk ediyor ve yerli şirketler üretimlerini yurt dışına kaydırıyor.

Türkiye’ye Gelmeyen Yabancı Sermaye

Yabancı sermaye girişindeki düşüş, Türkiye’nin sanayi sektörünü olumsuz etkiliyor. Örneğin, Volkswagen gibi büyük otomobil üreticileri Türkiye’ye yatırım yapmaktan vazgeçerek Slovakya’ya yöneliyor. Çinli otomobil devleri Chery ve BYD, yatırımlarını İspanya ve Macaristan’a kaydırıyor. LG ve diğer büyük teknoloji firmaları da Türkiye yerine alternatif pazarları tercih ediyor.

Türkiye’den Ayrılan Yabancı Markalar

Son yıllarda Türkiye’den ayrılan yabancı marka sayısı 100’ü aşmış durumda. Real, Elektro World, Bau Max, C&A, Praktiker, Douglas ve Tesco gibi uluslararası markalar ülkeyi terk etti. HSBC, faaliyetlerini azaltırken BP gibi dev petrol şirketleri Türkiye pazarından çekildi.

Yerli Sermaye de Türkiye’yi Terk Ediyor

Yerli sermaye de ülkeyi terk ediyor. Tekstil sektörü başta olmak üzere birçok Türk markası, üretim üslerini Mısır ve Kuzey Afrika’ya taşıyor. Arçelik, Şişecam, Temsa ve Yıldız Holding gibi dev Türk firmaları, Mısır’da üretim yaparak uluslararası pazarlara yöneliyor. Türkiye’de hazır giyim sektörü, ilk defa yurt dışına daha fazla yatırım yapıyor.

Türkiye’den Çıkan Yerli Sermayenin Büyüklüğü

Türkiye’ye gelen yabancı sermaye azalırken, yerli sermaye yurt dışına yöneliyor. 2023 yılında Türklerin yurt dışına götürdükleri sermaye tutarı, ülkeye gelen yabancı sermayeyi aştı. Yerli sermaye göçü, ekonomideki durgunluk ve işsizlikle birleşince, Türkiye’nin “yatırım yapılabilir” ve “üretim yapılabilir” bir ülke olma durumu sorgulanıyor.

Türkiye’nin Kaçırdığı Tarihi Fırsat

ABD-Çin rekabeti ve Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Batı sermayesi, Türkiye yerine Macaristan, Polonya, Romanya, Slovakya ve Bulgaristan gibi ülkelere yöneliyor. Macaristan, Avrupa’nın otomobil üretim üssü haline gelirken, Çinli otomobil üreticileri de Avrupa’da fabrika kurma yarışına girdi. Türkiye, bu fırsatları kaçırarak sanayi üretimini kaybetme riskiyle karşı karşıya.

Stagflasyonun Gölgesinde Türkiye

Yüksek enflasyon ve durgunluk, Türkiye’yi stagflasyonla karşı karşıya bırakıyor. Şirket karları düşerken, halkın alım gücü azalıyor ve kredi faizleri yüksek seviyelerde seyrediyor. Bu durum, yeni şirketlerin kurulmasını engellerken, işsizlik oranlarının artmasına yol açıyor. Türkiye’de ekonomik zorluklar, iç barış ve toplumsal refah için ciddi bir tehdit oluşturuyor.

Sonuç

Türkiye’nin son 40 yılda üretimden uzaklaşan ekonomik politikaları, sanayi sektörünü zayıflattı. Ülke, yüksek katma değerli ürünlerde dışa bağımlı hale gelirken, üretim ve yatırım cazibesini kaybetti. Tarım ve hayvancılığın yanı sıra sanayi üretimi de gerilerken, sanayi için çanlar hiç olmadığı kadar şiddetli bir şekilde çalıyor.

Türkiye’de sanayici, imalatçı ve üreticiler bu çan seslerini duyarken, ülkenin ekonomik geleceği belirsizlikle dolu. Ülkenin sürdürülebilir büyüme ve kalkınma yolunda atması gereken adımların gecikmeden hayata geçirilmesi gerekiyor.

www.yerelgundem.com

Kaynak : OSMAN AYDOĞAN