Biden’dan barışçı protesto ve hukukun üstünlüğü vurgusu: “İnsanları susturduğumuz otoriter bir ulus değiliz”

Ulusal muhafız sorusuna “hayır” yanıtı

Biden’dan barışçı protesto ve hukukun üstünlüğü vurgusu: “İnsanları susturduğumuz otoriter bir ulus değiliz”

Biden’dan barışçı protesto ve hukukun üstünlüğü vurgusu: “İnsanları susturduğumuz otoriter bir ulus değiliz”

ABD Başkanı Joe Biden, 18 Nisan’dan bu yana üniversite kampüslerinde düzenlenen Gazze protestolarıyla ilgili konuştu. Barışçı protesto hakkını savunan ancak hukukun üstünlüğüne de dikkat çeken Başkan Biden, “Biz insanları susturduğumuz otoriter bir ulus değiliz, kanunsuz bir ülke de değiliz” ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Joe Biden, üniversite protestolarıyla ilgili en son açıklamasını bir haftadan daha uzun bir süre önce yapmış; hem "antisemitik söylemleri" hem de "Filistinliler konusunda ne olup bittiğini anlamayanları" kınamıştı.

Protestolarda gerilimin tırmandığı bu hafta içinde Başkan Biden Kuzey Carolina eyaletine gitmeden önce Beyaz Saray'da konuya ilişkin kameralar karşısına geçerek kısa bir açıklama yaptı.

“Hepimiz görüntüleri gördük ve bu görüntüler Amerika’nın iki temel ilkesini sınıyor. Birincisi ifade özgürlüğü ve insanların barışçı şekilde toplanma ve seslerini duyurma özgürlüğü. İkincisi de hukukun üstünlüğü. Her ikisine de uyulmalı” dedi.

Columbia Üniversitesi’nde bazı protestocular kampüsteki Hamilton Hall binasını işgal etmiş ve Çarşamba sabaha doğru New York polisi müdahale ederek binayı boşaltmıştı. Los Angeles’taki California Üniversitesi’nde de karşıt gruplar arasında gerilim yükselmiş ve polis müdahale etmişti.

ABD Başkanı Biden, mülke zarar vermenin barışçı protesto olmadığını, hukuka aykırı olduğunu söyledi, “Protesto hakkı vardır ancak kaosa yol açma hakkı yoktur” diye konuştu.

ABD Başkanı, “Biz insanları susturduğumuz ya da muhalefeti bastırdığımız otoriter bir ulus değiliz. Kanunsuz bir ülke de değiliz. Medeni bir toplumuz” ifadelerini kullandı.

ABD’de hiçbir kampüste antisemitizm ya da Yahudi öğrencilere karşı şiddet içeren tehdidin yerinin olmadığını söyleyen Biden, “İster antisemitizm ister İslamofobi’nin; Arap veya Filistin kökenli Amerikalılar’a karşı ayrımcılığın yeri yoktur. Bu yanlıştır. Amerika’da ırkçılığın yeri yoktur” ifadelerini kullandı.

Başkan olarak her zaman ifade özgürlüğünü ve hukukun üstünlüğünü savunacağını vurgulayan Biden, “Bu benim Amerikan halkına karşı sorumluluğum ve Anayasa’ya karşı yükümlülüğüm” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

Ulusal muhafız sorusuna “hayır” yanıtı

ABD Başkanı, üniversite kampüslerindeki protestolara ulusal muhafızın müdahale edip etmemesi gerektiği yönündeki soruya “Hayır” yanıtını verdi.

ABD Kongresi’nin alt kanadı olan Temsilciler Meclisi’nin Cumhuriyetçi Partili Başkanı Mike Johnson, Columbia Üniversitesi’ni ziyaret ettikten sonra Ulusal Muhafız’ın devreye girme ihtimalini gündeme getirmişti.

Biden, protestoların kendisini bölgeye yönelik ABD politikalarını yeniden gözden geçirmeye zorlayıp zorlamadığını sorusunu da yine "Hayır" diye yanıtladı.

"New York'ta gözaltına alınan protestocuların yarısı üniversitelerle bağlantılı değil"

ABD genelindeki protestolarda şimdiye kadar iki binden fazla protestocu gözaltına alındı. Los Angeles'taki California Üniversitesi'nde 200 protestocunun gözaltına alındığı belirtildi.

New York Polis Teşkilatı'na göre, Columbia Üniversitesi ve City College'daki protestolar sırasında gözaltına alınan yaklaşık 300 eylemcinin yarısının üniversitelerle bağlantılı olmadığı kaydedildi.

ABD Başkanı Joe Biden'ın 19 Mayıs'ta Georgia'daki Morehouse Üniversitesi'nde; 25 Mayıs'ta da West Point Akademisi'nde mezuniyet törenlerine katılarak konuşma yapması bekleniyor.

Kongre'de Antisemitizm tasarısı

ABD Kongresi'nin alt kanadı olan ve Cumhuriyetçiler'in çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi Çarşamba günü Antisemitizm Farkındalık Yasası adını taşıyan bir tasarıyı kabul etmişti.

Demokratlar'ın çoğunlukta olduğu Senato'da her iki siyasi partiden liderler de tasarıya ilişkin bir uzlaşmaya varmaya çalışıyor.

Tasarı, Eğitim Bakanlığı'nın ayrımcılığa karşı federal yasaları uygularken, Uluslararası Holokost Anma İttifakı'nın ortaya koyduğu tanımı kullanmasını öngörüyor.

Tasarıya destek verenler üniversite kampüslerinde antisemitizmle mücadele edilmesini sağlayacağını savunurken; karşı çıkanlar tasarının kavramı geniş bir şekilde tanımlayarak ifade özgürlüğüne zarar verebileceğini savunuyor.

VOA