Avrupa Parlamentosu seçiminden sonra Almanya'da güven oyu baskısı

Türk göçmenlerin kurduğu partiler başarısız oldu

Avrupa Parlamentosu seçiminden sonra Almanya'da güven oyu baskısı

Avrupa Parlamentosu seçiminden sonra Almanya'da güven oyu baskısı

Avrupa Parlamentosu (AP) seçim sonuçları, Almanya'daki siyasi dengeleri alt üst etti. Koalisyon hükümetindeki partilerinin oylarında büyük kayıplar yaşanırken, göçmen ve İslam karşıtı Almanya İçin Alternatif (AfD) Partisi, adının karıştığı tüm skandallara rağmen en büyük ikinci parti oldu.

AP seçimleri için Almanya’da seçmenlerin yüzde 64,8’ü sandığa gitti. Beş yıl önceki son seçimde ise katılım yüzde 61,9 olmuştu.

Ana muhalefeti oluşturan muhafazakâr Birlik Partileri CDU/CSU oyların yüzde 30’unu alarak seçimlerden birinci parti olarak çıktı.

Kamuoyunun büyük bölümünün ve Meclis’teki diğer partilerin karşı çıktığı, son aylarda birçok skandal, rüşvet ve ajanlık suçlamasıyla karşı karşıya kalan aşırı sağ AfD Partisi ise yüzde 15,9 oy oranıyla Almanya genelinde ikinci sıraya yerleşti.

Koalisyon hükümetinin en büyük partisi Sosyal Demokrat Parti (SPD) seçimlerde yüzde 13,9’luk oy oranıyla yeni bir hezimete uğrarken, ancak üçüncü sırada yer alabildi. Parti, 2019’daki seçimlere göre 1,9 puan oy kaybı yaşadı.

Seçimin en büyük kaybedeni Yeşiller oldu. Yeşiller, yüzde 8.6 oranında oy kaybederek yüzde 11.9'a kadar düştü.

Sol Parti’yi terk edenlerin kurduğu Birlik Sahra Wagenknecht (BSW) adlı milliyetçi-sosyalist parti ilk kez katıldığı seçimlerde oyların yüzde 6,2’sini aldı. BSW, doğudaki eyaletlerde de aldığı yüzde 13,8 oy oranıyla burada ikinci parti konuma geldi.

Koalisyonda yer alan FDP yüzde 5,2, muhalefeteki Sol Parti ise yüzde 2,7 oy aldı.

Türk göçmenlerin kurduğu partiler başarısız oldu

Seçime Türk göçmenlerin kurduğu muhafazakâr çizgide iki parti de katıldı.

2010’da kurulan ve o dönemde bu yana girdiği çeşitli seçimlerde başarılı bir çizgi yakalayamayan BIG (Yenilik ve Adalet için İttifak) Partisi, bu kez de sadece 31 bin oyla yüzde 0,1 oranında destek buldu.

Geçen Ocak ayında kurulan ve Alman medyası tarafından AK Parti’ye yakın olduğu iddia edilen DAVA (Çeşitlilik ve Uyanış için Demokratik İttifak) adlı parti ise ilk kez girdiği seçimde, 148 bin seçmenin desteği ile yüzde 0,4’lük bir oy oranına ulaştı. Her iki parti de gerekli sayıda oy toplayamadığı için Avrupa Parlamentosu’na milletvekili gönderemeyecek.

Muhalefet, erken seçim veya güven oyu istiyor

Seçimlerde Olaf Scholz'un partisi sosyal demokrat SPD‘nin tarihinin en kötü sonucunu alması, Ekonomi ve Dışişleri gibi kilit bakanlıkları elinde tutan Yeşiller’in oylarının erimesi ve iktidardaki üç partinin toplam oy oranının yüzde 30’a gerilemesi, koalisyon hükümetinin meşruiyeti tartışmalarını gündeme taşıdı.

Birlik Partileri ve AfD temsilcileri, seçim sonrasında Scholz’u erken seçim kararı almaya ya da güven oylamasına gitmeye davet etti.

Sonucu hükümet için "bir felaket" olarak tanımlayan Hristiyan Demokrat Birlik'in (CDU) Başkanı Friedrich Merz, "Koalisyon hiçbir şey olmamış gibi devam edemez. Sonuç, halkın hükümete duyduğu güvenin bittiğini gösteriyor. Almanya’da siyasette değişikliğe ihtiyaç var" dedi.

CDU'nun Genel Sekreteri Carsten Linnemann ise Scholz'un Federal Meclis'ten güvenoyu alması gerektiğini, alamazsa istifasının gerekeceğini söyledi. CSU Genel Başkanı ve Bavyera Başbakanı Markus Söder de "Seçmen çok net bir şekilde bu hükümeti istemediği ve erken seçime gidilmesini arzuladığını ifade etti" şeklinde konuştu.

Olaf Scholz‘un, seçimlerle ilgili doğrudan bir yorum yapmaması dikkat çekti. SPD Eş Başkanı Saskia Esken, "Olaf Scholz Almanya’nın Başbakanıdır, görevine devam edecektir" derken, SPD Eş Başkanı Lars Klingbeil da Scholz’un güven oyu istemesine gerek olmadığını, hükümetin devam edeceğini söyledi.

"AfD’nin başarısı, göçmenlerin kazanımlarını tartışmaya açacak"

AfD Almanya'nın doğusunda yer alan ve oransal olarak Almanya’nın en az göçmen barındıran beş eyalette neredeyse tek başına iktidar olacak güce erişti. AfD’nin seçimlerdeki başarısına paralel, gençlerden aldığı destek de dikkat çekti. 18-24 yaş grubunda yer alan Almanların yüzde 30’unun oylarının AfD’den yana kullandığı tespit edildi.

Almanya Türk Toplumu Başkanı Gökay Sofuoğlu, Avrupa’nın birçok ülkesinde aşırı sağcı ve göçmen düşmanı partilerin ve Almanya’da AfD'nin kazandığı başarının, göçmenlerin yaşamını olumsuz etkileyeceği görüşünde şu sözlerle dile getirdi:

"Önümüzdeki dönemde, Avrupa’nın diğer ülkelerinde ve Almanya’da göçmen siyasetinde alınan bazı kazanımların tekrardan gözden geçirilmesinden şüpheleniyor ve korkuyoruz.”

Alınan sonuçların nedenlerini değerlendiren Sofuoğlu, “Var olan siyasi partilerin, toplumsal sorunlara gerekli çözümleri getirememesi, bunun ötesinde birçok konuyu aşırı sağcı siyasetçilerin söylemlerini kopyalayarak dillendirmesi, AfD’nin meşrulaşmasını beraberinde getirdi” diye konuştu.

“Bundan sonra önümüzde çok zor bir dönem olacak” diyen Sofuoğlu, “Özellikle gençlerin büyük oranda AfD’yi seçmesi de, üzerinde durulması gereken ürkütücü, sosyolojik bir konu” dedi.

CEM DALAMAN / VOA