AKP’nin 23 Yıllık İktidar Serüveni: Kapatma Davasından Darbe Girişimine, 17-25 Aralık'tan Gezi Olaylarına
AKP’nin Kuruluşu ve İlk Yıllar
AKP’nin 23 Yıllık İktidar Serüveni: Kapatma Davasından Darbe Girişimine, 17-25 Aralık'tan Gezi Olaylarına
YEREL GÜNDEM / ANKARA
AK Parti'nin kuruluşunun üzerinden tam 23 yıl geçti. 14 Ağustos 2001 tarihinde Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Türk siyasetinde adeta bir dönüm noktası oldu. Kurulduktan yalnızca 15 ay sonra, 3 Kasım 2002 seçimlerinde iktidara gelen ve 22 yıl boyunca iktidarda kalan AKP, Türkiye'nin siyasi ve toplumsal yapısında derin izler bıraktı. Erdoğan’ın "Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" sözleriyle başladığı bu uzun iktidar sürecinde, Türkiye, kapatma davalarından darbe girişimlerine, Gezi Parkı eylemlerinden başkanlık sistemine kadar birçok kritik süreçten geçti.
AKP’nin Kuruluşu ve İlk Yıllar
Refah Partisi'nin 1998'de kapatılmasının ardından Milli Görüş'çü siyasetçiler Fazilet Partisi’ne katıldı. Ancak partinin politikalarının halkta karşılık bulmadığını düşünen Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan öncülüğündeki "Yenilikçi" grup, geleneksel Milli Görüş anlayışından uzaklaşarak, 14 Ağustos 2001 tarihinde AKP’yi kurdu. Parti, ilk sınavını 2002’de girdiği genel seçimlerde yüzde 34,28 oy alarak tek başına iktidar olarak verdi.
2007 Cumhurbaşkanlığı Seçimi Krizi ve E-Muhtıra
2007 yılında Türkiye, büyük bir siyasi krizle karşı karşıya kaldı. Cumhurbaşkanlığı seçiminde AKP’nin adayı Abdullah Gül’ün laiklik karşıtı olduğu iddiaları, orduyu harekete geçirdi. Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinde yayınlanan e-muhtıra, Türkiye’yi erken seçime sürükledi. 22 Temmuz 2007’de yapılan seçimlerde AKP, yeniden büyük bir oy oranıyla iktidara geldi.
Parti Kapatma Davası ve 2008 Krizi
2008 yılında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, AKP hakkında laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu gerekçesiyle kapatma davası açtı. Anayasa Mahkemesi, kapatma kararı almasa da partiye verilen Hazine yardımını kesti. Bu süreç, AKP’nin içindeki dengeleri derinden etkiledi ve Türkiye’de laiklik tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
2010 Anayasa Referandumu ve Yargıda Değişim
12 Eylül 2010’da yapılan Anayasa referandumu, yargıda köklü değişiklikler getirdi. Özellikle Anayasa Mahkemesi ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısında yapılan değişiklikler, uzun yıllar sürecek tartışmalara yol açtı. Bu referandum, AKP’nin yargı üzerindeki etkinliğini artırdı.
Ergenekon ve Balyoz Davaları
AKP’nin iktidarı boyunca yürütülen Ergenekon ve Balyoz davaları, askeri vesayetle mücadele adına başlatıldı. Ancak bu davaların delil üretme ve hukuk ihlalleriyle yürütüldüğü iddiaları, davaların "kumpas" olduğu yönünde güçlü bir kamuoyu oluşturdu. 17-25 Aralık sürecinden sonra davalar çöktü ve birçok sanık beraat etti.
Gezi Parkı Eylemleri ve Kutuplaşma
2013 yılında, Taksim Gezi Parkı’nda başlayan çevre protestoları, kısa sürede hükümet karşıtı kitlesel eylemlere dönüştü. Hükümetin sert müdahalesi, toplumdaki kutuplaşmayı artırdı. Sekiz kişinin hayatını kaybettiği bu süreç, Erdoğan ve AKP iktidarı için önemli bir kırılma noktası oldu.
17-25 Aralık Yolsuzluk Operasyonları
Aralık 2013'te başlatılan yolsuzluk operasyonları, hükümetle Fethullah Gülen cemaati arasındaki ipleri kopardı. Erdoğan, bu operasyonları "paralel devletin" darbe girişimi olarak nitelendirirken, yargı ve emniyette büyük bir tasfiye hareketi başlattı. Bu sürecin ardından Gülen cemaati, terör örgütü ilan edildi.
15 Temmuz Darbe Girişimi ve Başkanlık Sistemi
15 Temmuz 2016’da Fethullah Gülen cemaatine bağlı bir grup subayın darbe girişimi, halkın ve hükümetin direnişiyle engellendi. Bu olayın ardından, Türkiye’de iki yıl sürecek olan olağanüstü hal (OHAL) ilan edildi ve büyük tasfiyeler yaşandı. Darbe girişiminden kısa süre sonra MHP’nin desteğiyle başkanlık sistemine geçişin yolu açıldı. 16 Nisan 2017 referandumuyla kabul edilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, 9 Temmuz 2018’de yürürlüğe girdi. Erdoğan, bu sistemin ilk cumhurbaşkanı oldu.
Yerel Seçimler ve İktidarın Gerilemesi
31 Mart 2019 yerel seçimlerinde AKP, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok büyükşehir belediyesini kaybetti. Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini kazanması, iktidar için büyük bir yenilgi olarak kabul edildi. 2023 genel seçimlerinde ise Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazansa da, AKP’nin oy oranlarında ciddi bir düşüş yaşandı.
Sonuç
AKP, 23 yıllık tarihinde büyük zaferlerin yanı sıra ciddi krizlerle de karşılaştı. 2024 yerel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nin birinci parti olarak çıkması ve AKP’nin oy kaybı yaşaması, partinin geleceğiyle ilgili soru işaretlerini artırdı. Erdoğan, seçim sonuçları sonrası yaptığı açıklamada, partinin özeleştiri yapacağını söyledi. Ancak Türkiye’nin son 23 yılına damgasını vuran AKP’nin, önümüzdeki dönemde nasıl bir yol izleyeceği, merak konusu olmaya devam ediyor.
What's Your Reaction?