AİHM’den Türkiye’ye Osman Kavala İçin 1 Ay Ek Süre
Avrupa Konseyi’nin İhlal Prosedürü
AİHM’den Türkiye’ye Osman Kavala İçin 1 Ay Ek Süre
YEREL GÜNDEM / ANKARA
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Osman Kavala'nın serbest bırakılması yönündeki hak ihlali kararına uymayan Türkiye'ye, savunmasını iletmesi için 1 ay ek süre tanıdı. Türkiye'nin, 16 Temmuz 2024 tarihine kadar AİHM'e sunması gereken savunma için talep ettiği ek süre kabul edildi ve son tarih 16 Eylül 2024 olarak belirlendi.
Kavala Davası ve AİHM Kararları
Gezi Parkı davası kapsamında tutuklu yargılanan iş insanı Osman Kavala, 25 Nisan 2022'de "Türkiye Hükümetini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Bu ceza, Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından 28 Eylül 2023’te onandı.
AİHM, Kavala’nın tutukluluğunu hukuka aykırı bulmuş ve 2019’da serbest bırakılması gerektiği yönünde karar vermişti. Ancak bu karara rağmen Kavala serbest bırakılmadı. 18 Ocak 2024'te Kavala'nın avukatları, AİHM'e ikinci bir başvuru yaparak hukuki süreçteki ihlallerin devam ettiğini belirtti. AİHM, başvuruyu öncelikli olarak değerlendirmeye aldı ve Türkiye’den savunmasını 16 Temmuz 2024'e kadar iletmesini istedi.
Türkiye’ye Ek Süre Tanındı
Türkiye, AİHM’e savunma için ek süre talebinde bulundu. AİHM, Türkiye'nin talebini kabul ederek süreyi 16 Eylül 2024'e kadar uzattı. Türkiye, bu tarihe kadar savunmasını tamamlayarak mahkemeye sunmak zorunda.
Avrupa Konseyi’nin İhlal Prosedürü
Osman Kavala'nın serbest bırakılmaması sebebiyle Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Türkiye hakkında "ihlal prosedürü" başlatmıştı. Kavala’nın avukatları tarafından AİHM'e yapılan ikinci başvuruda, Kavala'nın tutukluluğunun hukuka aykırı olduğu, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği ve siyasi saiklerle tutuklandığı belirtilmişti.
AİHM’in Önünde Ne Var?
Kavala'nın serbest bırakılması yönünde alınan AİHM kararı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) ihlali olarak değerlendiriliyor. Türkiye’nin savunmasını sunmasının ardından mahkemenin nasıl bir karar vereceği, Türkiye ile Avrupa Konseyi arasındaki ilişkiler açısından da önem taşıyor.
Osman Kavala davası, Türkiye’nin hukuk sistemi ve uluslararası yükümlülükleri konusunda büyük bir test olmaya devam ediyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin nihai kararı, Türkiye’nin bu süreçteki tutumunu ve uluslararası platformdaki yerini etkileyecek önemli bir adım olacak.
What's Your Reaction?