Adil Öksüz nasıl kaçtı? 15 Temmuz darbe girişiminin kritik ismi son toplantısını nerede yaptı

ADİL ÖKSÜZ’ÜN SON TOPLANTISI

Adil Öksüz nasıl kaçtı? 15 Temmuz darbe girişiminin kritik ismi son toplantısını nerede yaptı

Adil Öksüz nasıl kaçtı? 15 Temmuz darbe girişiminin kritik ismi son toplantısını nerede yaptı

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin kritik ismi Adil Öksüz… Hala nerede olduğu bilinmiyor. Peki, Adil Öksüz nasıl kaçtı? Öksüz son toplantısını nerede ve kimlerle yaptı? İşte, 15 Temmuz’un 8’inci yılında konuşulmayan gerçekler…

Caner TAŞPINAR-12punto.com.tr

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin üzerinden 8 yıl geçti. 

15 Temmuz denildiğinde ilk akla gelen isimlerden biri, Adil Öksüz.

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin kritik ismi Adil Öksüz’ün hala nerede olduğu bilinmiyor. 

Peki, Adil Öksüz nasıl kaçtı? Öksüz son toplantısını nerede ve kimlerle yaptı? 

İşte, 15 Temmuz’un 8’inci yılında konuşulmayan gerçekler…

Adil Öksüz’ü araştırmaya 2020 yılında yayımlanan Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıkan “Damat-Fethullahçıların AKP'li Kayınpederleri” adlı kitabımla başlamıştım. 

Sakarya doğumlu olduğum ve akrabalarımın Akyazı’da yaşaması nedeniyle araştırma yapmam kimi zaman kolaylaşsa da bunun zorluklarını da hissettim. 

15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişiminin ardından gözaltına alınıp bırakılan Adil Öksüz, ilk iş İstanbul’daki evine, oradan da çokça vakit geçirdiği Akyazı’ya geçmişti. Bu konunun ayrıntılarına gireceğim.

Adil Öksüz, Kahramanmaraş'ın Andırın ilçesinde doğmuştu. Buna karşılık Sakarya’nın Akyazı ilçesinde konuştuğum kişiler, Öksüz’ün Akyazılı olduğunu sanıyordu. 

Damat kitabımda şöyle anlatmıştım: 

“Akyazı’da bir kahvehanede, Adil Öksüz’ü esnaf olması nedeniyle tanıyan, gördüğü yerde selamlaşan biriyle sohbet ettik. Konuyu Adil Öksüz’e getirince kimse ağzını açmak istemiyor ancak, ısrarın ardından şunları öğrendim: Adil Öksüz’ü neredeyse bütün Akyazı esnafı tanıyormuş. Hatta herkes Akyazı doğumlu olduğunu sanıyor. Kahramanmaraşlı olduğunu söylediğimde esnaf tanıdığım şaşırdı. Bir insan İstanbul’un Üsküdar ilçesinde ikamet edip, Sakarya’da ders verip, nasıl Akyazı’da bu kadar bilinir olur, anlamadım.”

İşte Adil Öksüz’ün kayınpederi Cevat Yıldırım ve ailesiyle birlikte yaptığı maklube partisi:  

ADİL ÖKSÜZ’ÜN SON TOPLANTISI

Şimdi, beyin fırtınası yapmanın tam zamanı…

Karanlık bir örgütün kritik bir elemanısınız, verilen görevi başaramadınız, aranıyorsunuz, kaçmak üzeresiniz, ne yaparsınız?

Soru zihnimizde, biz şimdi Adil Öksüz’ün ne yaptığına bakalım.

Ankara’da serbest kaldı, uçakla İstanbul’a geldi, kayınbiraderi Ali Sami Yıldırım’ı arayıp onu araçla almasını istedi.

Sabiha Gökçen Havalimanı’na indiğinde saat 09:30 sıralarıydı.

Kaçmak üzere olan biri, belki kendisi için değerli olan birilerini “son kez” görmek isteyebilir.

Adil Öksüz’ün babası Mustafa Öksüz, işçi emeklisiydi. Darbe girişimi olduğu sırada 76 yaşındaydı.

Adil Öksüz’ün annesi Zeynep Öksüz, felç geçirmişti ve yatalak hastaydı.

Öksüz çifti Üsküdar’da bir apartman dairesinde yaşıyorlardı.

Adil Öksüz’ün evi de Üsküdar’daydı. Hatta, kayınbiraderi Ali Sami Yıldırım’la aynı apartmanda yaşıyorlardı.

“Son kez” ailesine gitti mi, bilmiyoruz. Ancak, babası Mustafa Öksüz ve annesi Zeynep Öksüz, darbe girişiminden bir ay sonra A Haber’e verdikleri röportajda oğlu Adil Öksüz’ü görmediklerini söyledi.

Ali Sami Yıldırım ise ifadesinde, Adil Öksüz’ü havalimanından alarak Üsküdar Kısıklı’da aynı binada oturdukları evine götürdüğünü anlatmıştı. Bu ifadeye göre Adil Öksüz “son kez” evine uğradı.

Sabah saatlerinden gece yarısına kadar Adil Öksüz, kayınbiraderi Ali Sami Yıldırım ve eşi Melike Yıldırım ile ne yapmıştı? Tüm günü evde mi geçirmişlerdi yoksa birileriyle görüşmüşler miydi?

Bu soruların yanıtları önemli…

Bir de şu soru var: Adil Öksüz neden Akyazı’ya gitmek istedi?

Akyazı’da eşi ve çocukları mı vardı?

Hayır!

Adil Öksüz, eşi Aynur Öksüz ve üç çocuğunu, darbe girişiminden 1 ay önce ABD’ye kaçırmıştı. Aynur Öksüz ve üç çocuğu, New Jersey eyaletinin lüks bölgelerinden Ridgefield semtinde yaşayan kardeşi Abdulhadi Yıldırım’ın 550 bin dolar değerindeki evinde ikamet ediyordu. Ayrıca, Chevrolet marka arabayı kullanırken de görüntülenmişti.

Akyazı’da Adil Öksüz’ün ne karısı, ne çocukları, ne de ana-babası vardı. Sadece kayınpederi ve kayınvalidesi…

Belki de “son kez” görmek istediği birileri için değil de, “kolay” kaçmanın yolu diye Akyazı’yı tercih etmişti. Olabilir mi?

21 Kasım 2016 tarihli Emniyet raporunda yer alan bilgilerle beyin fırtınasına devam ediyoruz.

Biraz fazla tekrar oldu, ancak kaçak izi sürerken ipin ucu kaçmasın diye, hatırlamakta fayda var:

Adil Öksüz, 16 Temmuz sabahı yakalanmıştı, 18 Temmuz’a kadar gözaltında tutulmuş, savcıya çıkarılmış ve mahkeme bırakmıştı. 18’i sabahı kayınbiraderini aramış, sabah İstanbul’a gelmiş gece de

Akyazı’ya doğru yola çıkmışlardı.

Ya polisler?

Polisler ise 19 Temmuz günü, Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ndeki Adil Öksüz’ün odasına saat 12:50 sıralarında girdi. Belgelerine el koymuş, bilgisayarını kopyalamış ve 15:40 sıralarında da odadan çıkmışlardı.

19 Temmuz günü akşam saatlerinde, Adil Öksüz için artık arama kararı çıkarılmıştı.

Yani, Adil Öksüz 18 Temmuz’u 19 Temmuz’a bağlayan gece yola çıktığında bir kaçak için ciddi bir risk almıştı.

Sakarya’da çalıştığı üniversite, ayrıca bir evi ve Akyazı’da da sık sık gittiği kayınpederi vardı. Elbette buralarda aramalar yapılacaktı.

Böylesi donanımlı bir kaçağın bunu bilmemesi mümkün değil…

Üstelik, Akyazı’da esnaflık yapan bir kaynağımın, Adil Öksüz’ün Akyazı esnafı tarafından tanındığını, hatta Akyazılı sanıldığını anlattığından bahsetmiştim.

Adil Öksüz, akla uygun olmayan ne varsa yapmıştı. Bu anlattıklarımı dinleyen biri, “sonunda kaçak yakalandı değil mi?” diye sorabilir. Haklı da…

Bu konuyu tartışmak istedim, çünkü Adil Öksüz günlerce Akyazı’nın yaylalarında aranmış, jandarmalar yaylada karakol dahi kurmuş ve izine rastlanamamıştı.

 

Devam edelim.

Peki, polisler Adil Öksüz’ün son kez görüldüğü yer olarak bilinen kayınpederi Cevat Yıldırım’ın evine ne zaman gelmişti?

21 Kasım 2016 tarihli Emniyet raporuna göre; polisler Cevat Yıldırım’ın evinde 19 Temmuz 2016 Salı günü saat 20:00 ile 00:00 arasında arama yaptı.

Adil Öksüz çoktan evden ayrılmıştı.

Cevat Yıldırım’ın 11 Ağustos 2016 tarihli ifadesine göre, Adil Öksüz 18 Temmuz’u 19 Temmuz’a bağlayan gece saat 2 sıralarında eve gelmişti. Cevat Yıldırım yine ifadesinde sabah evden çıktığını, öğlen geldiğinde ise damadının evde olmadığını gördüğünü söylüyordu.

Cevat Yıldırım, 17 Ekim 2016 tarihli ifadesinde ise sabah namazını birlikte kıldıklarından bahsetmişti.

Bu durumda polislerin eve geliş, Adil Öksüz’ün de evden çıkış saatleri düşünüldüğünde “kıl payı kaçmış” demek mümkün.

“Adil Öksüz’ün Akyazı’da kayınpederi Cevat Yıldırım’ın evinde bulunduğu sırada, evde başka kimler vardı?” sorusunun önemli olduğunu düşünüyorum.

Önceki bilgilerimizi gözden geçirdiğimizde evde, Adil Öksüz, onu araçla alan kayınbiraderi Ali Sami Yıldırım ve eşi Melike Yıldırım, kayınpederi Cevat Yıldırım ve eşi Hatice Yıldırım.

Adil Öksüz’ün kaçırılmasına yardımdan yargılanan isimler listesine baktığımızda, iki kişinin daha olduğu anlaşılıyor:

Adil Öksüz’ün bacanağı FETÖ’nün medyadaki kilit isimlerinden bir tanesi olduğu belirtilen eski Habertürk Haber Müdürü ve Ankara Temsilcisi Erdal Şen ve eşi Emine Şennur Şen.

Bir duruşmada Emine Şennur Şen, 18 Temmuz gecesi babası Cevat Yıldırım’ın Akyazı’daki evine geldiklerini açıklamış ve şunları söylemişti:

“Biz uyurken Adil Öksüz eve gelmiş fakat kendisini  görmedim, konuşmadım, sabah kalktığımda kendisi gitmişti. Annemden öğrendiğim  kadarıyla Ankara’da gözaltına alındığını ve serbest bırakıldığını söylemiş.  Kendisini sakladığım şeklindeki iddiayı kabul etmiyorum.”

18 Temmuz gecesi Adil Öksüz, kayınbiraderi Ali Sami Yıldırım ve eşi Melike Yıldırım’la Akyazı’ya gelirken, aynı gece İstanbul’da ikamet eden bacanağı Erdal Şen ve eşi Emine Şennur Şen’in de gelmesi tesadüf olamaz. Başka bir deyişle, hayatın olağan akışına aykırı!

Sadece Şen çifti de değil!

Adil Öksüz’ün kaçmasına yardım ettikleri gerekçesiyle sanık yapılan, Cevat Yıldırım’ın kızı Belkıs Nur Tetik ve eşi Ökkeş Tetik de “son toplantı”da vardı.

Öyle anlaşılıyor ki, Adil Öksüz son toplantısını, kayınpederi Cevat Yıldırım’ın evinde, karısı ve ABD’de yaşayan kayınbiraderi dışında tüm aileyle birlikte yapmıştı.

Onların internet yoluyla katılıp katılmadığını bilmiyorum. Belki de katılmışlardı.

Bir de şu sorular var: Evde kalıp tutuklanmayı seçenler, nasıl ikna oldu? Adil Öksüz mü ikna etti? Peki, ne vaat etti?

Sadece şunu gördük, A Haber’in Adil Öksüz’ün baldızlarıyla yani son toplantının katılımcıları Belkıs Nur Tetik ve Emine Şennur Şen’le yaptığı röportajı…

Sabah Özel İstihbarat ekibinden Nazif Karaman’a konuşan Emine Şennur Şen “O gece aynı evde kalmış olduk tek şeyimiz bu ama sabah çekip gidiyor” diyordu.

Belkıs Nur Tetik ise “Bizi de aldattı” diye savunuyordu kendisini. Son sözleri de şu: “Bizim suçumuz akraba olmak.”

FETÖ’nün haberleşme aracı ByLock kullandıkları tespit edilen iki kardeş Emine Şennur Şen ve Belkıs Nur Tetik, yargılandıkları Sakarya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “FETÖ üyesi olmak” suçundan 6 yıl üçer ay hapis cezasına çarptırıldı.

Örneğin, sanık Belkıs Nur Tetik için şu suçlama yapılmıştı: “Tetik’in, Adil Öksüz’ün haziran ayında eşi Aynur Öksüz’ü Amerika’ya bırakıp geldiğini ve 13 Temmuz 2016’da siyah renkli bir araçla Ankara’ya gittiğini bildiği, Öksüz’ü ailesi ile birlikte yaşadığı ikametinde saklayarak kendi örgüt bağını da ortaya koyduğu ve darbe teşebbüsünün planlayıcılarından olan Öksüz’ü yetkili makamlara bildirmeyerek kaçmasına imkan sağladığı anlaşılmıştır.”

Haber Kaynağı : Caner Taşpınar

12 PUNTO